Blogumuz Hakkında...

Galatasaray'a dair herşey...

12 Mart 2012 Pazartesi

TEK GALİBİYETLER SİZİN KUPALAR BİZİM


    Blog yazmaya kısa bir ara verdikten sonra tekrar yazmaya başlıyorum.Evet tanım tamda budur.Tek galibiyetler sizin,kupalar bizim.Dün bayanlar Türkiye kupası finali oynanadı.Finalin adı yine aynıydı.Galatasaray -Fenerbahçe,sonuç kupa maçı oldugu için klasikti.Bu kadar kötü oynamamıza ragmen 76 - 72 kazandık.Sahadaki oyuna detaylı bir şekilde gelecegim.Lakin ondan önce deginmek istediklerim var.Sezon içinde 2 defa yenilmiştik.Bu tek mağlubiyetlee üzülsekte,daha hiç bir şey kaybedilmemişti.Hedefler hala yerli yerinde duruyordu.Bu takımın o hedeflere ulaşacagının göstergesiydi dün alınan kupa.Onun dışında hep Fenerbahçelilerin agzında olan laflar hep aynı toplamda biz,sizi şukadar şu branşlarda yenmişiz.İyi güzel Galatasaray kompleksi o kadar tavan yapmışki,hep bunun seceresini tutular.Sonuç olarak yani kupa anlamında aramızda bir fark oldumu.Yada şöyle,bizi geçebildiniz mi ? Hayır.Kupa bazında bizimle aynı seviyeye gelebildiniz mi ? Hayır.E isterseniz.Bu tablo devam ettigi sürece 100 defa yenin,hala başarı ve netice olarak Galatasaray'ı yakalayamamışken yada yakalayamıyorsanız.Çokta sorun değil.Galatasaraylılar için önemli olan her zaman kupadır.Hiç bir zaman Fenerbahçeyi yenelim.Sezonu kupasız kapatalım yoktur.Tam tersine Fenerede yenilelim,Bjk'yede,farketmez.Lakin kupa alalım denir.Tek galibiyetler bizi o gün mutlu eder.Sonrasında unutulur gider.Yanlız alınan kupalar bizi o sezon için hatta gelecek için mutlu eder.Galatasaray taraftarının bu ayrımı yapıyor olması beni bir Galatasaraylı olarak çok mutlu ediyor.Lakin işte kolay degil.Bir takıma karşı kompleksiniz varsa,onu yenmeyi herşey olarak kabul ediyorsanız.Bu çok normal.Galatasaray'ın Avrupada başarılı olmasını kaldıramadıkları içinde,Kendilerinin Avrupa başarısından önce Galatasaray'ı yenmek istemeleri anlayışlar karşılanmalı bana göre.Birde şu var tabi Galatasaray her başarısını kendi yapmıştır.Hiç bir zaman "yağlı kapısı" olmamıştır.Neyse geçelim maça... 

    Ben Galatasaray'ı 1.5 periyor haricinde hiç begenmedim.Galatasaray kadro olarak daha üstün oldugu rakibini yerenerken bu kadar zorlanmamalı.Sezon başında bu takım Fowles yokken neler yapıyordu.Tam sezon sonuna gelindikçe düşüşe geçti.Yine söylüyorum Ceyhun Hoca bu kadronun hakkını asla veremiyor.Veremezde.Dün takım ekstra mücadele etmese yenilirdik.Birde bazılarında şu var.Bu takımın Türk kadrosu iyi değil.Tamam dogrudur.Fenerbahçeye göre değil.Yanlız yabancı yıldızlarla bu farkı kapatıp,öne geçmiştir. Galatasaray,sezon başındaki oyunu şuanki oyuna göre iyi buluyorum.Sezon başında daha sezon başı bu takım çok daha iyi olacak ve Euroleague şampiyonu olacak diyordum.Yanlız Ceyhun hocayı hesaba katmamaışım demek ki,bir takım ancak bu kadar kötü yönetilir ve oynatılır.Hiç bir yöneticide zılgıtı çekmiyor.Bayan basketbolun en tepedeki idari yöneticiside dahil kondüsyonere kadar degişmesi lazım.Bu kadar iyi bir kadroya yazık oluyor.Takımın bir düzeni yok.Sistemi yok.Şunu iyi yapıyorum dedigi bir yönü ortaya çıkarılmamış.Oyun anlayışı ney belli değil.Takım içindeki bazı ilişkiler laçkalaşmış.Taurasi gibi bir yıldızı coach olarak kullanamıyorsun.Ha Taurasi oynuyor.Çokta iyi oynuyor.Lakin hiç bir yıldızının üzerine oyun kurmuyorsun,setlerini ona göe düznlemiyorsun.Yıldızlar çıksın oynasın,bu takım böyle olmaz.Yazık günah bu kadar yatırıma bu kadar yıldıza.Bu konu hakkında daha detaylı bir yazı yazacagım.Bu şimdilik kısaca oldu.Lakin bu bayan takımında çok ciddi problemler var.Bu kadro birilerinin elinde heba olup gidiyor.Ha o birileri hala yanlışlarından dönebilir.Lakin hiç sanmıyorum.

10 Mart 2012 Cumartesi

Ersan'ın Yükselen Grafiği

Kabul etmeliyizki NBA'de Hedo ile Orlando Magic'in 2009'daki finalinden sonra bizi heyecanlandıracak hiçbir temsilcimiz ön plana çıkmadı...Ben şahsen bu özlemi çekerken,belkide en umutlu oldugum adam Ersan son dönemdeki çok iyi performansı ile ön plana çıkmaya basladı,umarım böylede devam edicek.
Türk Temsilcilerimizin kapasitelerine bakınca en parlak gözüken oyunu ile,yaşı ile Ersan İlyasova idi.Ama her zaman üzelerek söylemişimdirki içlerinde takım bazında en kötü durumda olan Ersan'dı .Hedo Orlando'da yükselişe geçti takımla birlikte, kendini kabul ettirdi.Ömer Chicago'da genç yapılanmanın ilk senesinde bu takıma geldi.!Semih'de Boston Celtics gibi tam bir tecrübe deposunun içinde buldu kendini.Ersan için NBA serüveni iyi başlamadı belki ama onun üzerine Avrupada Barcelona gibi bir takımda çok iyi bir grafik çizip kendini tekrardan NBA'e getirtti.!Maalesef değişmeyen bir şey vardı oda takımı.Barcelona kalması için Ersan'a senelik 5 milyon dolar gibi çok iyi bir teklif yapmıştı ama Ersan'ın içindeki NBA aşkı onu,senelik 2 milyon dolar'a 2 senelik anşalma yapmaya zorladı.Bu dönemde her maç 10 dakika ortalama ile oynuyordu neredeyse,bazı maçlar takıma bile giremiyordu.! Bunun olmasında göstermiş oldugu performansının uzaktan yakından alakası yoktu yanlız.Çoğu NBA koç'u eğer çok ciddi bir sıçrama göstermezlerse Avrupa altyapılı oyunculara alışmakta çok güçlük çekerler.

Milwaukee Bucks bence NBA'de oyun düzeni en belirsez olan takımlar arasındadır.Son dönemde Brandon Jennings ve Andrew Bogut ile bir çıkışa geçtiği söylensede aslında kötünün iyisi durumundaydılar.!Açık konuşmak gerekirse NBA'in en 'egoist' ve cidden sokak basketbolcusundan farkı olmayan bir oyuncuya sahipler -''Brandon Jennings''...Takımın bu kadar umut bağladığı biri olupta,takıma bu kadar olumsuz katkı veren başka bir oyuncu gelmemiştir son dönemde.2005 draftında ilk sırasından seçilen Andrew Bogut ile bir ivme yakalamayı düşündüler bunu belli dönemde yakaladılar ama bu oyuncunun geçirdiği sakatlıkları dünyada başka hiçbir sporcu geçirmemiştir sanırım.Takımın yıldızları olarak görülen bu iki ismin, sadece belli dönemler takıma katılması (!) Ersan'ın önünü açtı diyebiliriz.Bu sezon Ersan için bir milat oldu belkide.Ersan kendisini 2 senedir süre dahi vermeyip sürekli bench'te oturtup,bir yeri tutuştuktan sonra bir anda 40 dakika sahada tutmaya başlayan Scott Skiles'a en güzel cevabı parkede verdi.!Son dönemdeki performansını tek tek saymaya gerek yok diye düşünüyorum.Artık Double-Double yapmadığı maçı görmedim neredeyse.Bu sezondaki en iyi maçı şüphesiz New Jersey Nets karşısındaki 29 sayı 25 ribaund'luk müthiş performansı idi.Yine hiç düşüşe geçmeden bu sefer Chicago Bulls karşısında belkide takımını maç boyunca oyunda tutarak,kendi kariyer rekorunuda kırarak 32 sayı 10 ribaund ile oynadı.Ama anladığım bir şey varki bu müthiş performansların,Washington Wizard karşısındaki maç kazandıran basketinin Scott Skiles'ın gözünde bir yere sahip değil.Bunu yine son maçta gördük.New York Knicks maçı başlayalı 3 dakika olur olmaz savunmada Amere'yi çok iyi karşılamasına rağmen hemen hücumda etkisiz kalmasından dolayı kenara çekti.Herkez bilirki NBA'de ilk 5 oyuncusu ilk 8-9 dakika oyundan alınmaz ilk çeyreğin son 2 dakika'sı 2.çeyrek için dinlesin diye kenara çekilir.Bu bir defa takımın oyun disiplinini,oyun anlayışının ne denli düzenli olduğunu gösterir.!Dün gece 30 dakika'da bulduğu 26 sayı ile belkide Scott Skiles'a mis gibi bir 'kapak' daha yaptı..!

Sezonun geri kalanı Ersan'a neler getirir bilmem fakat sene sonu biten sözleşmesini uzatmak gibi bir aptallık yapacağını hiç düşünmüyorum.! Belkide Türk olmasındadır bu son dönemdeki yükselen grafiği hiç gündeme gelmiyor Amerika'da.Jeremy Lin'in 3-5 maç ile bir anda nasıl konusulduğu görünce bu konuda daha haklı oldugumu düşünüyorum.Yinede kendini daha fazla süre bulabileceği,bir 'takım' anlayışı ve felsefesi olan bir yere kendini atması şart.Bunu yaparsa eğer 1-2 sezon sonra onu All-Star'da görmek hiçde anormal gelmiyecektir bize.Umarım böyle ilerleyip,bizi geceleri uykusuz bırakmaya devam eder...

6 Mart 2012 Salı

Sivas'ı Ateş'e verdik



Aslında başlık için çok sade birşey seçicektim ama bende bizim gazetelerin kelime oyunlarına katılayım dedim...Maçın herkez gibi bende zorlu geçeceğini düşünüyordum.Üzerine birde rüyamda yenildiğimizi görünce iyice kendimi 'Rüyaların tersi çıkarmış' anlayışına bağladım.Takımın yolculukta geçirdiği talihsizliklerde eklenince artık 'kötümser' bakışta son noktaya gelmiştim...

Maça beklentiminde çok üstünde iyi başladık daha 2. dakika'da çok net gol pozisyonundan yararlanamadı Riera.Bu kaçan golü ileriki dakikalarda aramayız umarım derken Necati'nin olağanüstü golü geldi.O gol olduktan sonra sırf şu gol arada kaynamasın diye kazanmalıyız dedim bu maçı.Erken gol bizi biraz daha geriye itmişti belki ama Sivasspor'da eski maçlarına oranla hücum'da istediklerini yapamıyordu.Bunda Ujfalusi ve Semih'in iyi performansıda etkendi tabi.İlk yarı bu sonucla biterse ikinci yarının bizim için daha kolay geçeceği görüşündeydim ki öylede oldu.Belkide takımda en çok gol atmasını istediğim adam Ujfalusi 6 yıl aradan sonra gol atarak farkı 2'ye çıkarıp bizide rahatlatdı.Sivaspor'da artık risk alıp iyice hücum'a çıkmaya basladı.Fatih Terim'in taraftara ''Bu çocuğu kazanmam için bana destek olsunlar'' dediği Aydın Yılmaz farkı 3'e çıkardı.Bu gole en çok Fatih hoca sevinmiştir şüphesiz.Galatasaray altyapısından yetişmiş her genc'in,taraftarın gözünde bir çok yıldızdan daha fazla kredisi vardır..Aydın'ın yeni doğan çocuğu onun için yeni bir başlangıc olur umarım.Maç bitti gidelim havasında iken son noktayı Necati koydu.Transferini bir çok taraftar eleştirdiğinde hepsine karşı gelip Necati'nin bir çok yıldızdan daha fazla bu formanın değerini ve kıymetini bileceğini düşünüyorum demiştim.Bu görüşümdede yanılmadığımı 5 maçta 5 gol atarak gösterdi.Böyle oyunculara bu takımın her dönem ihtiyacı var...

Belkide beni ligin 2. devresinde bir çok maçtan daha fazla düşündüren Sivaspor maçını çok rahat şekilde 4-0 kazandık.İki hafta sonraki derbide sonuc ne olursa olsun bu takım şampiyon olacak.Bu sene Play-off zımbırtısını çıkardınız,seneye 22 takım ile ligi oynatırsınız,ondan sonraki sene başka çareler ararsınız.! Sonuç değişecekmi tabikide hayır.!

Bir iki lafta maç haricinde yazmak istiyorum.Twitter'da orda burda sosyal medya'da fenerli arkadasların sayesinde 'şahsen' günde 100 defa şükrediyorum Galatasaray'lı olduguma.Başkanı,futbolcusu taraftara oynar.Taraftar kendini tatmin etmek için 'Aciz' kelimesinin yeni sınırlarını belirler.Takımına 'gerçekten' seven ve sadece onunla ilgilenen taraftara tek lafım bile yok.Ama bu tür ; Denirse eğer 'İnsanlara' tahammül edemiyorum...!

5 Mart 2012 Pazartesi

TBL LİDERİ GALATASARAY.M.P


    Türkiye basketbol liginin yeni lideri Galatasarayımız oldu.Dün Efes'i kötü başlamasına ragmen 65 - 74 yenerek liderlige yerleşti.9 sayı farkla kazanmasıda ikili avarajda da öne geçirmiş oldu.Oktay Mahmutinin cezası nedeniyle tribünden izledigi bir maçı daha kazanmak çok çok iyi oldu.Gerçi yardımcı coach'u Recep Şen'de takımı çok iyi yönetti.Efes vu maçta savunmada daha direnliydi.Yanlız karşısında da bir o kadar dirençli Galatasaray'ı buluncada maçın kontrolünü hiç eline alamadan kaybetti.  

    Galatasaray'da Jamon tam anlamıyla müthiş oynadı.Shipp attıgı 18 sayıyla takımının en skoreri oldu.Maçta üstün taraf Galatasaraydı.Lakin maçın sonlarında verilen teknik faulle galip geldigini belirledi.Şimdi burdan bir yere gelecegim.Bu teknik fauller 0 tölerans kuralıyla veriliyor.Yanlız bu durumu en azından maç sonunda biraz esnetmeleri lazım.Tamam Galatasaray bu maçı haketti.Lakin maçın skorurnun bu gibi teknik faullerle belirlenmesi bence yanlış ve emege saygısızlık oluyor.Onun dışında Efes'in yeni coach'u en dogru şeyi yapıyor.Dün gördük ki Efes çok dirençli bir savunma yapabiliyor.Galiba ben önce bu takımın savunmasını halledeyim sonra diger işlerle ugraşırım ancak öyle takım düzelebilir demiş ki bence çok dogru düşünmüş.Sonraki işide bence saha içinde bir lide belirlemek.Birde Barac'ı özel çalıştırmak olmalı.  

    Galatasaray'ın liderligi,ligi lider bitirmesi neden önemli.Play - off'lar var.Daha bir şey belli olmaz.Demeyelim Galatasaray taraftarının bu sene İpekçide nasıl bir atmosfer oluşturdugunu herkes biliyor.1. bitirirsek eger play - off'larda saha avantajı elimize geçiyor.Buda bütün serileri önde bitirmemizin anahtarı,İpekçide seyirci ve takım bütünlügü çok şükür müthiş yakalandı.Saha avantajı bizde olsun eminim şampiyon biz oluruz.İpekçide herkesi yenebilecegimizi gösterdik.Onun için bu sezon ligi lider bitirmek bence bizim için asıl hedef olmalı.Play - off'larda da artık seyirciyle işler çok daha kolaylaşır.Çünkü bu taraftar HİÇ GERİ ATMIYOR.TAKIMINADA GERİ ADIM ATTIRMIYOR.   

3 Mart 2012 Cumartesi

HER GÜZEL ŞEYİN BİR SONU VAR


    Euroleague'den elendik.Her güzel şeyin bir sonu var elbet,bize bu güzel heyecanları yaşatan herkese çok çok teşekür ederim.Euroleague'e ön elemelerden katılmamızla başlayan serüvende üzüntüden çok daha fazla sevincimiz oldu.Bu süreçte bizim için en büyük kazanç taraftar ve takım bütünlügü yakalandı.Bu öyle kolay saglanabilecek bir şey degil.Bir kerede yakalndıgı zaman kolay kaybolacak bir şeyde degil.Onun dışında bir büyük kazançta galiba yeni sezon başında ULEB'den gelebilmesi muhtemel A lisansı'dırSon maçta önemli bir maçı kaybetsekde buy sezon EL'de(Euroleague) en çok kazanan Galatasaray.M.P oldu.EL'de kendimizi ispat etmiş olduk.  

    Birazda gelelim EL serüveninde neler yaşadık.Kısaca anlatalım.Öncelikle ön elemelerle başladık.Önce PAOK ile sonra Asvel ve ardından ev sahibi Rytas'ı etkili ve güzel bir oyunla geçerek EL'e katıldık.Hep söylüyorum.Galatasaray bunun işaretini hazırlık maçlarında vermişti.Gruplara kaldıgımızda,rakiplerimiz Avrupa devi Barcelona,F4'lerin,F8'lerin gediklisi M.Siena,Bu sezon EL'de iddialı olan U.Kazan ve EL tecrübesi olan ve bu sene A lisans alan A.Prokom,yine EL tecrübesi olan U.Olimpia vardı.Kimilerine göre kolay sayılsada şuan bizim gruptan 3 takımın F8'de olması.O kişilere cevap olmuştur.O eleştirenlerin takımıda aynı zamanda Top 16'da bizim grup üçüncüsüne elendi.Yani bu kişiler basketbolu bilen yıllarını bu işe adamış kişiler nasıl olurda EL'de kolay grup hatta kolay maç olabilecegini düşünürlerde,yorum yaparlar anlamak zor.Bir ihtimal daha var.Galatasaray o kadara iyi oynadı.O kadar akıllı oynadı ki işini kolaylaştırınca herkese kolay geldi.O da Oktay Mahmuti'nin başarısıdır.
    Barcelona'yı İpekçide az daha yeniyorduk hemde son periyota 20 sayı geride girdsigimiz halde,atmosfer harika salon inliyor.Son periyot salonla beraber takımda coşuyor.O gün belki bom boş kaçırdıgımız.6 üçlükten 2'si girse bugün Barcelona ve CSKA ikilisini tek yenen takım olacaktık.Ki bunlar büyük ihtimal finalde karşılaşacaklar.Müthişde bir tribün show vardı.Avrupa basketbolunun ultrAslan ile tanıştıgı ilk maçdır.  
    M.Siena'yı ipekçide yine elimizdn kaçırdık.Siena çok önemli eksikler ile geldi.Lakin Siena,Sienadır.Hala çok büyük yıldızları sahadaydı.Bu sefer bir devi yeniyoruz derken 5 faulle atılması gerekn David Andersen'i İspanyol hakem atamadı.Sonuç olarak skor olarak yenildik.Yine tribün show'u vardı.Bu sefer bayraklar ön plandaydı.Ben sadece bu maça gidebildim.Zaman buluıp sadece bu maça gitmek kısmet oldu.Sonuç olarak herkes mutlu ayrıldı.  
    A.Prokom maçı eyvah işimizi zora sokacagız.Derken,bir anda takımın uyanması,taraftarın uyanması ile maç sonucunda berabere bitirdik.Uzatmalara gitti maç,oradaki müthiş destek ve takımında inanmasıyla maçı kopardık.O maçda herkes kabul ederki kötü oynadık.Kötü bir dönemdeydikde hem şu eleştiriyede cevap verilmiş oldu.Bu kötü niyetli bir eleştiri oldugunu düşünmüyorum."yenmesi gereken,kendinden daha aşagıda bir takıma karşı oynamak ekstra bir stres oluşturur.Yani bu Siena,Barcelona kadar rahat olmaz" deniyordu.Sonucunda bunuda kanıtlamış olduk.Bence çok dogru bir eleştiri EL'de gedikli olmak için atlanması gereken bir eşiktir.Ki onu tekrar Olimpia maçında yine gösterdik.  
    Olimpiakos ipekçiye geldi.Top 16'nın ilk iç saha maçı,yine muhteşem bir atmosfer,Işık show var.Takım inanmış.Olimpiakos eski gücünde degil "ama" diyen taraftarlar,yinede herkes inanıyor.Müthiş bir atmosfer çok iyi bir oyun tam aşldık maçı derken,Sloukas denen bir adam çıktı kendi sahasında üçlük attı.Maç bir anda uzadı.Aslında hayırlıda oldu.Stres altında bir anda moraller düşecek derken tekrar toparlanıp "hadi bakalım,şimdi yeni bir oyun,yeni bir başlangıç" denildi.Sonucunda maç kazanıldı.Oktay hocayı her maç için tebrik etme geregi duymadım.Çünkü zaten en büyügünü hak ediyor.Lakin bu maç için ekstra bir tebrik etmek lazım."Eyvah tam kazanıyorduk maç uzadı" demedi.Hemen takımını toparladı.Sonucunda maçı 1 sayı farkla aldı.  
    Anadolu Efes top 16'nın ilk maçı,Efes bize 1000 kişilik yer ayırdı.Lakin truva yapıldı.Sonucunda yaklaşık 1500,2000 civarında Galatasaraylı taraftar oradaydı.Deplasman Kendi sahamız oldu.Lakin o maçta çok kötü dönemimize geldigi için kaybettik.
    CSKA ipekçiye geldi.Herkesde bir heyecan yahu tadını çıkaralım maçın diyenler var.Bazılarıda acaba mı diyor.Bazılarıda gerçekten kazanacagımıza inanıyordu.Açık söyleyeyim ben acaba kazanabilirmiyiz diyenlerdenim.Bu sefer İpekçide çok bambaşka bir atmosfer var.Kareografiler,bayraklar,ışık showlar.Herkes motive maç başladı.İyi götürdük.Sonradan bir 10 sayı fark yaptı CSKA orada eyvah gidiyor derken,takım yine toparlandı.Sonucunda destansı bir zafer ile maçı kazandı.Tabi o sırada ULEB Galatasaray taraftarına bayılmış.Küçük bir belgesel yapıyorlar.Eminim çok iyi görüntüler çıkmıştır.Euroleague sitesinde bir hafta bu zafer konuşuldu.Bu takım belkide bu sezon ilk ve tek yenilgisini alıyor denildi.Sonuç olarak biz bir efsane maç daha kazandık.Eger o hafta Efes evinde Olimpiakos'u yenebilse bugün F8'i konuşuyor olurduk.  
    Anadolu Efes geldi.Onuda maçın kontrolünü hiç rakibe vermeden rahat yendik.  
    Son maça gelindi.Herkes nefesini tuttu ve izledi.Sonuç olarak daha EL'deki ilk sezonumuzda F8 oynama hakkı kazanabilirdik.Şu yanlış yapıldı.Bu yanlış yapıldı.Diye haddimi aşmayacagım çok kısa Spanoulis'i adam adama alıp,sürekli topuna etkili baskı yapmazsanız çok rahat oynar.Daha fazla teknige girmeyecegim.Sonuç olarak kazanacagımız maçı kayıp ettik.Top 16'da daha ilk sezonunda 3 galibiyet almak bile büyük başarıdır.  

    Olimpiakos maçı sonrası ve o maçla ilgili yazı yazmak istemedim.Sonrasında sıcagı sıcagına haksızlık yaparım.Birde şu yanlış bu yanlış deme cürretinde bulunmak istemedim.Yanlıııızzzz !   Bazıları bu takıma,hocaya,oyuncuların herhangi birine küfür etmeleri beni en fazla üzen şeydi.Bazıları kendi açtıgı sitede basketbol yazıyor diye kendini basketbol otoritesi sanmayacak !   Bazıları hayatında daha 1,2 senedir.Basketbol maçı izleyip bu yorumları yapmayacak !   Bazıları twitter'da kendini kanaat önderi sanmayacak !   Hele hele sadece twitter'da Galatasaray taraftarı olanlar bunu hiç yapmayacak.O gün kimsenin kalbini kırmamak için twitter'ın başından kalktım.Lakin herkesde haddini bilecek.Yahu ben bu işi 10 sene lisanslı oynadım.500'den fazla maça çıkmışımdır.Prof bile oldum.Bir 10 senedirde basketbol maçı izliyorum.Lakin ben bu arkadaşlar kadar iddialı konuşamıyorum basketbolda yarı cahil insandan hep korkmuşumdur.Bunlarda onlardan !   Yazık günah hak yemeyin !   Olimpiakos maçına kadar bu sezondan destansı bir sezon diye bahsedip sonrada sinirine yenilip bunları söyleymezsiniz !   İşin garibi bu takım Allah korusun EL ön eleme finalinde elenseydi.Bu takıma helal olsun,bravo aslanlar diyecek kişilerin tutup top 16'da 3 galibiyet almış bu takıma kfür etmeside ne denir ki büyüksün Oktay Mahmuti ! 

    Son olarak bu takım sezon sonu şampiyon oldugunda sevinmezsiniz umarım "o kişiler" !  

29 Şubat 2012 Çarşamba

FİNAL - EİGHT İÇİN SALDIR GALATASARAY


    Yarın Galatasaray basketbol tarihinin en önemli maçlarından birine çıkacak.Herkesde heyecan dorukta.Günlerden beri bu maçı bekliyoruz.Hatta bu maçdan önceki maçlara bile taraftar olarak tam konsantre olmadık.Nedir bu maç,Olimpiakos - Galatasaray.M.P Euroleague top 16 son maçı,Galatasaray tarihinde ilk defa katıldıgı bu kupada F8 oynama hakkını son maça kadar getirmeyi başardı.Belkide yarın saatler 23 : 45 sularında Galatasaray'ın tarihinde ilk defa katıldıgı bu büyük organizasyonda F8'de olmasını kutlayacagız.Taraftar olarakda inanmış durumdayız.Takımımızında inandıgına süphemiz yok.Netice ne olursa olsun takımımızın bize yaşattıgı bu heyecandan dolayı hepsini şimdiden tebrik ederim.Çıkıp hepsi Aslanlar gibi oynayacak.Kaybederiz,kazanırız.Lakin sonuna kadar mücadele edeceklerinden ellerinden geleni yapacaklarından şüphemiz yok.SON TOPA KADAR sloganının hakkını her zaman verenler,yarında SON TOPA KADAR savaşacaklarıdır.Oktay Mahmuti'nin takımı bu maç taktiklerine göre dizayn ettigini eminim,Bu takım elemelerden bu noktalara gelmesi hatta elemeleri geçip Euroleague'e kalması bile süprizken bir anda bu konuma geldi.Taraflısı,tarafsızı açıkca buralara gelebilecegini tahmin etmiyordu.Tek bir kişi hariç coach Oktay Mahmuti onun aklında hep buralar vardı.O takımının neler yapabilecegini,kurdugu sistemde nasıl güzel oynadıgını çok iyi biliyordu.Sezon öncesi yapılan hazırlık maçlarındaki 10'da 9'luk galibiyet oranıda onu eminim ki çok daha ümitlendirmiştir.Bu oynadıgı 10 maçda çok önemli rakiplerle oynadı.Oktay Mahmuti sezon başındsan bu yana neredeyse bütün planlarını gerçekleştirdi.Tek biri hariç hep aklında olan bir 3,4 oynayan bir oyuncu,sezon başı Seibutis'i istedi,olmadı.Chuck Davis'i istedi o da olmayınca bu niyetinden vazgeçip,buradaki eksigi en iyi şekilde kapatmak için çalışmalara girdi.Çogu zaman kapatsada bazı maçlarda olmadı.İçerdeki Barca ve Siena maçında olmadı.Neyse Oktay hocamız için özel bir yazı yazacagım nede olsa çok detaya girmeyelim.Yanlız takımın buralara gelmesindeki en büyük etkenlerden bir taneside,taraftardır.Tek kelime ile MÜKEMMEL destek oldular.Yapılan tribün showları,tezehuratlar,her an her yerde sonuç ne olursa olsun sonuna kadar desteklediler.Bu Olimpiakos maçına gelebildiysek.Taraftarın büyük etkisi vardır.Olimpiakos bile bilet vermekten korktu.Güvenligi bahane ederek.Yaklaşık 1000 kişilik bir yer ayırsalardı,deplasmanı kendi sahamız haline getirirlerdi.Sonuç olarak.20 bilet verebiliriz deyip,işin içinden çıktılar.Orada Olimpiakos'a büyük bir taraftar destegi olacaktır.Lakin eger maçın sonuna kadar önde götürebilirsek,Bu taraftar destegi tam tersine dönebilir.Çünkü taraftarı ile problemleri var.Sonuç olarak bizler İNANDIK.Takım İNANDI.ZAFER İNANANLARINDIR !

    Şimdi hikaye bölümünü biraz kenara bırakalım ve maçın teknik boyutuna gelelim.Olimpiakos kan kaybında olasada başlarında İvkovic gibi çok degerli ve önemli bir coach var.Halada önemli oyuncuları var.Spanoulis ne zaman ne yapacagı belli olmaya bir oyuncu,Göksenin ve Jamon onun topuna baskıyı iyi yapmalı.Sadece iyi tutmakla olmayabilir.Bu sefer kendi oynamıyorsa oynatırır ki bu daha fena olur.Papadopoulos iyileşti.Daha fomunda degil ama iyi bir uzun,vucud vucuda zorlayabilecek bir oyuncu,Furkan ve Cevher savunabilir.Andric ayaklarının hızlı olmasıyla bu oyuncuya karşı etkili olacaktır.Hines'ı avantaja çevirebiliriz.Hines ile pota altında vucud vucuda oynamak bize avantaj getirecektir.Hines tutugu uzunu sürekli dışarı iten,uzun kollarıyla ona top aldırmamaya çalışan bir oyuncu.Sloukas şutör bir oyuncudur.Kesinlikle boş kalmaması lazım.Çok fazla atmaz ama attıgında hedefi bulur.Onun dışında bizim belirli bir tertipimiz ve sistemimiz var.Adam adama savunma + topa çok iyi baskı,hucumda da P&R(pick and roll) hucumlarından pota altından boş adamı bulma veya dışardaki boş adamı bulma.Çok iyi bir pas trafigi kuruyoruz.Kimse elinde topu fazla tutmadan hucum başına en az 4 pas yapıp gerekli pickler ve katlarla yanıltıp boş adamı buluyoruz.Takımına göre birebir içeriyi pentrelerle zorluyoruz ki bu tamda bu maçın esas taktigi olmalı.Bu takım o takım penetrelerde geçen maçda çok zorlandılar.Bu maçda zorlanacakları kesin,içerden bitiremezsek bile dışarda illaki boş adamı bulacagız.Güzel birde şut yüzdesi yakalarsak ki bu hayati önem arz ediyor böyle bir maçda.Maç içindeki,maça özel hamleleride tahmin etmek elbet zor.O da coach'umuz Oktay Muhmuti'nin becerisinde ki bugüne kadar o konuda ne kadar becerikli oldugunu herkes gördü.İvkovic'i bu konuda alt edecegi kesin.Çok daha önemli olan bir şeyde varki,MÜCADELE,çok fazla mücadele etmek lazım.Yılmadan,rakibi yıldırana kadar,yıpratana kadar durmadan mücadele etmeliyiz.40 dk iyi savunma lazım.40 dk iyi savunma bize maçı getirecektir.İllaki hucumda bir şeyler buluruz.Takım olarak oynayıp,maç içinde geriye bile düşsek sonuna kadar elimizden geleni yapmalıyız.Ki yapacagızda,ben inanıyorum kazanacagız.Başka unuttugum bir şey yoktur inşallah herkese saygılar sevgiler...

28 Şubat 2012 Salı

Vira Bismillah...



Önceki gün, Abdullah Avcı önderliğinde toplanılması itibariyle ve bugün düzenlenen basın toplantısıyla birlikte resmen başlayan yeni milli takım dönemini değerlendirdik. Sporismo blogdaki yazımıza şuradan ulaşabilirsiniz.